Tüketici Hukuku Enstitüsü, mobil numara taşıma uygulamasında ayırt edici uyarı tonunun 1 Ocak 2016'dan itibaren isteğe bağlı olmasına ilişkin düzenlemeyi içeren Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Enstitü Başkanı Hakan Tokbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK), Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin Resmi gazete'de yayımlandığını hatırlatarak, 1 Ocak 2016'dan itibaren mobil numara taşınabilirliğinde arayan abonelerden sadece isteyenler için BTK tarafından belirlenen ayırt edici uyarı tonu verileceğini söyledi. Bu yönetmeliğin kamu yararı amacı taşımayan bir idari işlem olarak hukuka aykırılığı bulunduğunu iddia eden Tokbaş, "Dava konusu düzenleme, kamu yararı amacı taşımamaktadır. Kanuna aykırılıklar ve diğer sebepler dolayısıyla amaç yönünden hukuka aykırılık teşkil etmekte olup iptali gerekmektedir" dedi.
Tokbaş, bir idari işlemin ülkenin tümünü kapsaması nedeniyle iptali ve yürütmenin durdurulması isteminin doğrudan Danıştaya yapılması gerektiğini vurguladı. Yönetmeliğin getirdiği düzenlemelere değinen Tokbaş, şöyle konuştu:
"Bu yönetmelik değişikliği ile mevcut Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği'nin 18'inci maddesi değiştirilmektedir. 18'inci maddeye göre, işletmeci, tarife şeffaflığına ilişkin olarak arayan abone için ayırt edici olacak şekilde BTK tarafından belirlenen uyarı tonunu vermekle yükümlü tutulmuştur. Böylelikle tüketiciler, arama yaptıklarında hiçbir ek çaba harcamadan operatör değiştirmiş abonelerden haberdar olabiliyor, farklı operatöre geçmiş olan abonelerle yaptıkları görüşmeleri bu bilinçle kısa tutabiliyordu. Bu uygulama da Elektronik Haberleşme Kanununun 4'üncü maddesi ile BTK'ya yüklenmiş 'tüketicinin hak ve menfaatlerinin gözetilmesi' ilkesine uygun düşmekteydi. Dava konusu yönetmelik değişikliğiyle bu konudaki zorunluluk ortadan kaldırılmakta, tüketiciler ve kamunun zararına bir düzenleme yürürlüğe konulmak istenmektedir."
Yurt dışındaki uygulamalar
Arama ile eş zamanlı sesli bilgilendirme hizmetinin İtalya, Avusturya ve Portekiz'de verildiğini dile getiren Tokbaş, Portekiz'de farklı bir şebeke yönüne doğru yapılan aramada, "Aradığınız numara 'A' işletmecinin şebekesine aittir" şeklinde bir uyarı bilgilendirmesi yapıldığını aktardı. Ses tonuyla uyarı sisteminin İrlanda, Belçika, Letonya gibi ülkelerde uygulandığını, Finlandiya ve Almanya gibi ülkelerde ise ücretsiz arama yapılabilecek numara ve ücretsiz kısa mesaj (SMS) hizmeti verildiğini vurgulayan Tokbaş, diğerlerinin mevzuatlarına bakıldığında uygulamanın tüketicinin çok daha lehine ve şeffaf olduğunu ifade etti. Türkiye'de, tüketicinin hakkının elinden alındığını ileri süren Tokbaş, şunları kaydetti:
"Tüketiciler artık şebeke içi ya da dışı konuşma yaptığını bilmeyecek, sürpriz ve yüklü miktarda faturalarla karşılaşma riski ile yüz yüze bırakılmış olacaktır. Zira farklı işletmeciye ait bir telefon numarasını bilmeden ve bilebilecek durumd
Tüketici Hukuku Enstitüsü, mobil numara taşıma uygulamasında ayırt edici uyarı tonunun 1 Ocak 2016'dan itibaren isteğe bağlı olmasına ilişkin düzenlemeyi içeren Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Enstitü Başkanı Hakan Tokbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK), Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin Resmi gazete'de yayımlandığını hatırlatarak, 1 Ocak 2016'dan itibaren mobil numara taşınabilirliğinde arayan abonelerden sadece isteyenler için BTK tarafından belirlenen ayırt edici uyarı tonu verileceğini söyledi. Bu yönetmeliğin kamu yararı amacı taşımayan bir idari işlem olarak hukuka aykırılığı bulunduğunu iddia eden Tokbaş, "Dava konusu düzenleme, kamu yararı amacı taşımamaktadır. Kanuna aykırılıklar ve diğer sebepler dolayısıyla amaç yönünden hukuka aykırılık teşkil etmekte olup iptali gerekmektedir" dedi.
Tokbaş, bir idari işlemin ülkenin tümünü kapsaması nedeniyle iptali ve yürütmenin durdurulması isteminin doğrudan Danıştaya yapılması gerektiğini vurguladı. Yönetmeliğin getirdiği düzenlemelere değinen Tokbaş, şöyle konuştu:
"Bu yönetmelik değişikliği ile mevcut Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği'nin 18'inci maddesi değiştirilmektedir. 18'inci maddeye göre, işletmeci, tarife şeffaflığına ilişkin olarak arayan abone için ayırt edici olacak şekilde BTK tarafından belirlenen uyarı tonunu vermekle yükümlü tutulmuştur. Böylelikle tüketiciler, arama yaptıklarında hiçbir ek çaba harcamadan operatör değiştirmiş abonelerden haberdar olabiliyor, farklı operatöre geçmiş olan abonelerle yaptıkları görüşmeleri bu bilinçle kısa tutabiliyordu. Bu uygulama da Elektronik Haberleşme Kanununun 4'üncü maddesi ile BTK'ya yüklenmiş 'tüketicinin hak ve menfaatlerinin gözetilmesi' ilkesine uygun düşmekteydi. Dava konusu yönetmelik değişikliğiyle bu konudaki zorunluluk ortadan kaldırılmakta, tüketiciler ve kamunun zararına bir düzenleme yürürlüğe konulmak istenmektedir."
Yurt dışındaki uygulamalar
Arama ile eş zamanlı sesli bilgilendirme hizmetinin İtalya, Avusturya ve Portekiz'de verildiğini dile getiren Tokbaş, Portekiz'de farklı bir şebeke yönüne doğru yapılan aramada, "Aradığınız numara 'A' işletmecinin şebekesine aittir" şeklinde bir uyarı bilgilendirmesi yapıldığını aktardı. Ses tonuyla uyarı sisteminin İrlanda, Belçika, Letonya gibi ülkelerde uygulandığını, Finlandiya ve Almanya gibi ülkelerde ise ücretsiz arama yapılabilecek numara ve ücretsiz kısa mesaj (SMS) hizmeti verildiğini vurgulayan Tokbaş, diğerlerinin mevzuatlarına bakıldığında uygulamanın tüketicinin çok daha lehine ve şeffaf olduğunu ifade etti. Türkiye'de, tüketicinin hakkının elinden alındığını ileri süren Tokbaş, şunları kaydetti:
"Tüketiciler artık şebeke içi ya da dışı konuşma yaptığını bilmeyecek, sürpriz ve yüklü miktarda faturalarla karşılaşma riski ile yüz yüze bırakılmış olacaktır. Zira farklı işletmeciye ait bir telefon numarasını bilmeden ve bilebilecek durumda olmadan arayan tüketicinin kota aşımı yahut farklı ücretlendirme nedeniyle öngörebileceğinden daha yüksek bir fatura bedeli ödemek zorunda kalması ihtimali çok yüksektir. Burada tüketicinin korunmasından çok mağduriyeti söz konusudur. Bu nedenlerle Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin tamamının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtık. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Akkanat'tan aldığımız uzman görüşünü ekleyerek, yönetmeliğin açacağı sorunları içeren dilekçemizi sunduk."
a olmadan arayan tüketicinin kota aşımı yahut farklı ücretlendirme nedeniyle öngörebileceğinden daha yüksek bir fatura bedeli ödemek zorunda kalması ihtimali çok yüksektir. Burada tüketicinin korunmasından çok mağduriyeti söz konusudur. Bu nedenlerle Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin tamamının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtık. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Akkanat'tan aldığımız uzman görüşünü ekleyerek, yönetmeliğin açacağı sorunları içeren dilekçemizi sunduk."
YORUMLAR