Sözde Ekonomistler ve Faydasız İlim

Sözde Ekonomistler ve Faydasız İlim

Orhan KÜÇÜK*

Dövizin volatilitesi yani esnekliği, aşağı yukarı hareket etmesi veya değişkenliği, spekülatif olarak kullanılmakta, televizyonlarda gazetelerde boy gösteren sözde ekonomistler tarafından insanlar aldatılmaktadır.

Yarın ne olacak sorusuna cevap hiç verilmediği gibi, zorda kalınca yapılan öngörülerde çoğunlukla sapmalar olmaktadır. İş şans oyununa, fal bakmaya dönüşmüştür. Olan küçük tasarruf sahiplerine ve bağlı ekonomilere olmaktadır.

Yanlış öngörülerinden sonra istifa eden, kalem bırakan olmadığı gibi, kendi sözde bilgisiyle bunlardan para kazanan da yoktur. O halde bunlar ne diye konuşturulur, ne diye kendilerine sütunlar verilir?

Ölecek olsa iki koluna girip kaldıracağız yine FED’in başında tutacağız denenler krizi görememişti. En ünlü CEO’lar kendi işlerinde para kazanmamıştır. Konuyu iyice realize etsem alınanlar, darılanlar çok olur. Sizinle bir hikaye paylaşayım.

Arap çöllerinde bir bedevi, devesine buğday yüklemiş gidiyormuş, bir yerde mola vermiş. Orada farklı kıyafetli, konuşması farklı biri varmış. Selam vermiş oturmuş.

Fakat kıyafeti, duruşu farklı bu adamın kim olduğunu, neci olduğunu merak etmiş.

- Sen kimsin? Buralardan değilsin sanki?

- Benim Bilge olduğum söylenir. Uzaklardanım.

- Buralarda ne arıyorsun?

- Ben dolaşır, insanları aydınlatırım.

Bir zaman suskunluktan sonra, kıyafeti ve konuşması farklı olan adam devesinin üzerinde, iki tarafa muntazam bağlanmış iki çuval yük olan bedeviye sormuş.

- Bu çuvalda ne var? Bedevi cevap vermiş.

- Buğday.

- Ötekinden ne var?

- Bir şey yok kum var.

- Çölde kumdan bol ne var ne yapacaksın kumu? Niye yüklemiş götürüyorsun?

- Kumu bir yere götürmüyorum. Onu denge olsun diye doldurup öteki tarafa yükledim. Yoksa buğday yükü tartar.

- Buğdayı iki çuvala bölüştürürsen hem deveye hafif olur, belki sen de binersin. Hem de yükün yine dengeli olur.

- Doğru söylüyorsun zaten senin bilgili biri olduğunu konuşmandan anlamıştım. Şu halde sen çok varlıklısındır değil mi?

- Hayır.

- Develerin kervanların var mı?

-Hayır.

- Ya hanların?

- Hayır, benim hiçbir şeyim yok ben böyle dolaşırım.

Bedevi çok kızmış.

- Benim bile bu aklımla hiç olmazsa devem var, buğdayım var, evim ailem var. Senin gibi kendisine hiçbir yararı olmayanın bilgisinin bana lüzumu yok demiş.

Arif olan anlar. Anladınız siz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum…