Bizler ! Mustafa Kemal Atatürk’ü Ne…! günahsız, hatasız bir insan olarak TABULAŞTIRACAĞIZ…! Ne…! onun gölgesinde ahlaksızlığı, soysuzluğu, hırsızlığı MEŞRULAŞTIRACAĞIZ..!
Ne de yüce yaratıcımız Cenab-ı Hakkın İslam ve peygamber düşmanları nemrutlara, firavunlara ebu cehillere bile uygun görmediği hakareti, zulmü GAZİ ye reva GÖRMEYECEĞİZ..!
Ahmet Gökhan Yazıcı
Kıymetli Okuyucularım, Ölümünün 76 yılında, Mustafa Kemal Atatürk’e her zaman reva görülen kuru-kuruya saygı duruşu göstermeliğini, dua mahrumiyeti haksızlığını bu sefer reva görmeden, mekânın cennet.. Şefaatçisinin Hz. Peygamber, yardımcısının da Cenab-ı Allah olması dileklerimle kendisini rahmetle anıyorum.
Evet oda her canlı gibi fani ve ölümlü idi. Günah ve sevapları ile haşrolacaktır şüphesiz.!
Sağlığında ve vefatı akabinde şahsı ve fikirleri, zihniyeti, yaptıkları ve yapmak istedikleri ile günümüze kadar tartışıla gelen, bazı kesimlerce istismar edilerek övülen, tabulaştırılan, kutsaliyet atfedilen, bazı kesimlerce sorgulanan, yerilen aşağılanmaya çalışılan ölüsünden bile medet umacak düzeyde zayıfların, acizlerin,korkakların sığınma limanı olan Türk tarihine mal olmuş, eserleri ile iz bırakmış bir lderdir.
Belki geçmişteki kadar olmasada vefat yıl dönümü münasebeti ile tarafların hadiseyi kendi inanç ve ideal fukaralıkları çerçevesinde kısırlaştırarak benzer nakaratları bu günde okuyacak, seyredecek ve dinleyeceğiz.!
Atatürk- Cumhuriyet-İlkeler-Devrimler ışığında ve bunlara yönelik yıldönümü-kutlama ve bayramlar dan seçildiği yeni bir kısır döngü ile yine yeniden karşı karşıya kalacağız.
Büyük meselelerin kişilere ve kişilerin kendi dönemlerini yansıtan zihniyetlerine endekslenerek kişiselleştirildiği, Büyük davaların kişiselleştirilerek kısırlaştırıldığı Türkiye’miz de;
Bazı ideolojik sol ve bukalemun gurupların ÖVEREK…! Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun fikirlerini kendi şahsi ve siyasi emelleri doğrultusunda kişiselleştirilerek, marjinalleştirdiği Ülkemizde,
İnanç ve İdeal zafiyeti yaşayan bazı Irki ve Fikri Devşirmelerin her türlü ihanetlerini, İnançsızlıklarını, ahlaksızlıklarını Mustafa Kemal Atatürk’le kamufle etmeye çalışıldığı günümüzde ,
Ve yine Bazı, Allah adına Din ve Peygamberler adına ahkam kesen din tacirlerinin; Yüce Yaratıcımız Cenab-ı Hakkın İslam ve Peygamber düşmanları nemrutlara, firavunlara, ebu cehillere bile uygun görmediği hakaret ve zulmü, YEREREK…! Mustafa Kemal Atatürke reva gördükleri ülkemizde.
Gazi M. Kemal Atatürk’ün, günümüz gençliği tarafından tanınması ve anlaşılması gerekmektedir. Ta ilkokul çağlarımızdan beri, belirli kalıplar, belirli şekiller, dar ve kısır anlayışlar çerçevesinde,
Bizlere Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatmaya-tanıtmaya çalışan, fakat gerçekte ne onu anlayabilmiş, ne de fikirlerini ve ideallerini kavrayabilmiş, inanç ve ideal fukarası insanların lehte ve aleyhte anlatımlarından ziyade;
M. Kemal Atatürk’ün kendi söylev ve demeçlerinden yola çıkarak ve yine onu sağlığında tanımakla kalmamış, bir nevi yaşamış olan insanların objektif tespitlerinden faydalanarak araştırılmasının ve anlaşılmaya çalışılmasının ,
Türkiye’nin ekonomik-siyasi ve kültürel açıdan enterne edilmişliği, bağımsızlığının ve mevcudiyetinin sorgulandığı gerçeği karşısında,
Gazi M. Kemal Atatürk’ün, günümüz gençliği tarafından Bütün gerçekleriyle tanınması ve anlaşılması iyice önem kazanmaktadır.
Aslında M. Kemal Atatürk’ün, günümüz Atatürkçüleriyle uzaktan yakından alakası olmadığını, Atatürkçülükten geçinen istismarcıların ve aslakların olduğunu, ona kuru kuruya saygı duruşu göstermeliğinin ve dua mahrumiyeti haksızlığının, onun hatırasına saygısızlık olduğunun altını çizerken,
İdealist Türk Gençliği olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasının ve fikirlerinin, Onun ismini-resmini-sözlerini dağlara, taşlara yazarak-çizerek yaşatılamayacağını,
Onun sadece gözlere hitap eden resimleriyle, büstleriyle tanınamayacağını ve anlaşılamayacağını,
M. Kemal Atatürk’ün yaptıklarının değil, yapamadıkları ideallerinin, mücadele ruhu ve azminin, iradesinin gençlerin beyinlerine, yüreklerine nakşedilmesiyle yaşatılabileceğinin…
Ve Gazinin hatırasını ve fikirlerini yaşatacak olanlarında, belli bir marjinal gurubun ve Atatürkçülük adına, Batılılaşmayı Medenileşmeyi, çıplaklıkla-ilkesizlikle-milli ve manevi değerlere aykırılıkla, karıştıranlara tokat gibi CEVAP VERECEĞİZ.
Bizler ! Mustafa Kemal Atatürk’ü Ne…! günahsız, hatasız bir insan olarak TABULAŞTIRACAĞIZ…! Ne…! onun gölgesinde ahlaksızlığı, soysuzluğu, hırsızlığı MEŞRULAŞTIRACAĞIZ..!
Ne de yüce yaratıcımız Cenab-ı Hakkın İslam ve peygamber düşmanları nemrutlara, firavunculara, ebu cehillere bile uygun görmediği hakareti, zulmü Reva GÖRMEYECEĞİZ..!
Allah adına din ve peygamberler adına ahkam kesen din tacirleri gibi, 57 yıllık kısacık ömrünü günahıyla sevabıyla eksiğiyle fazlasıyla Türk milletine vakfe etmiş olan Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık, ahlaksızlık göstermeyeceğiz, gösterenlere de tabi ki tahammül ETMEYECEĞİZ..!
Evet o da duyguları, arzuları, heyecanları olan bir insandı
57 yıllık ömrünün büyük bir kısmını Türk Milletine ve Devletine adayan, şahsi olarak belki hata yapan, günah işleyen fakat günümüzdeki Türkiye Cumhuriyetinin bu günle gelmesinde katkısı yatsınamayacak,Türk tarihinin siyasi ve askeri deha özelliği taşıyan liderlerinden biriydi şüphesiz.
Bu sebeple idealist Türk gençliği olarak, yiğitçe Mustafa Kemalin doğrularını, hizmetlerini ideallerini örnek ALACAĞIZ..!
Fakat, Eksilerini, hatalarını, günahlarını Tarihe , BIRAKACAĞIZ..!
*Ve bu hususla alakalı son olarak “SEVGİDE KEYFİYETİN, SAYGIDA İSE MECBURİYETİN” olması gerektiğini asla UNUTMAYACAĞIZ..!
EY TÜRK GENÇLİĞİ…!Birilerinin istismarla övdüğü, birilerinin tak iyeyle yerdiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Gençliğine Emanet ve İdeal Olarak bıraktığı “MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ULAŞMA İDEALİNE”Ulaşabilmenin Yolu;
Türkiye Cumhuriyeti Devletini çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştıracak Hıristiyan, Batı Kültürü değil, Türk-İslam Kültürüdür.
Kendi öz kültürüne değer vermeyip, diğer milletlerin kültürünü benimseyen, onların yaşayışlarına özenen milletler zamanla kültür bağımsızlıklarının yanında milli hakimiyet ve istiklallerini de kaybederler.
Her alanda güçlü ve Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye, TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ anlayışının millete ve devlete yerleşmesiyle mümkündür.
Günümüzdeki çağdaşlaşma dayatmalarına, modernleşme hareketlerine naziren, Bir milletin kökünden koparılarak çağdaşlaştırılmayacağının, modernleşmenin çıplaklık, ahlaksızlık, soysuzluk, hainlik ölçütleriyle bağdaştırılamayacağının ve medenileşmenin,MEDENİ VE MANEVİ şuur içerisinde ancak ve ancak “MİLLİLEŞMEYLE” sağlanabileceğinin altını çizmek istiyorum.
Bilgi Çağını yaşayan günümüz dünyasında, güçlülerin, savaşların, mücadelenin; İlmin, Teknolojinin, Bilginin esiri olduğu yaşadığımız yüzyılda Dünya Devletleri ve Milletleri kendi gençliklerini varlık sebebi aydınlık yarınlarının sorumlu belirleyicileri olarak addederken;
Mutlu ve Müreffeh Lider Ülke Türkiye’yi yeniden inşa edecek, sosyal-kültürel ve iktisadi kalkınmanın temel dinamikleri olarak TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’ en ileri medeniyetler seviyesine ulaştırabilecek.
Türk devletinin ve milletinin geleceğinin teminatı, parlayan yıldızı, istikbali olabilecek.Türk milletini aydınlık yarınlara taşıyabilecek, idealist bir neslin sosyal-siyasal-kültürel ve ahlaki ifadesi olarak; “Bir eli İlim de Fen de –Teknolojide, Bir eli KUR-AN’da –SÜNNET’ te, Bir ayağı Mazide bir ayağı Atide olabilen,
Düşünen, araştıran, tartışan, her türlü bilgiye değer veren sorgulayan ve üreten bilgi toplumunun mihenk tozu sayılabilecek.
İlahiyat fakülteleri mescitleriyle Mühendislik fakülteleri laboratuarını aynı çatı altında birleştirebilen bir anlayışla yen çağa mührünü vurabilecek ve bugüne kadar keşfedilmemiş bir silahı ; bilgiyle donanmış-iman ile yoğrulmuş-şahadetle susamış MÜSLÜMAN TÜRK GENÇLİĞİ Muhakkak ki Bu İdeali BAŞARACAKTIR…!
selam-saygı-dua.
Ahmet Gökhan Yazıcı