Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ŞEHİRDER) haftalık “Şehir ve Medeniyet Konuşmaları” etkinliği kapsamında bu haftanın konuğu Erzurum Eski Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak’tı.
Aynı zamanda edebiyat öğretmeni olan Fevzi Budak, sözlü geleneğin hâkim olduğu Doğu toplumlarında ezberlemeyi ve gelecek nesillere aktarmayı kolaylaştırdığı için destanların, hikâyelerin bile şiir formatında söylendiğini ifade etti. Ayrıca Doğu toplumlarının kapalı toplumlar olduğuna dikkat çekerek kapalı toplumların şiirle, mecazla kendini daha çok ifade ettiğini söyledi.
Ünlü Türk şairlerinin şiir poetikalarından örnekler vererek şiir için yapılan tüm tanımların tek başına eksik kalabileceğini belirten Fevzi Budak’ın konuşmasının ana çizgileri şöyle:
“Fuzuli’nin dediği gibi ilimsiz şiir olmaz, şiir hikmet erbabının yoldaşıdır. Halk şiiri milletin divan şiiri medeniyetimizin şiiridir. Şiirimizi anlayan bizi de anlar, ruhumuzu kalbimizi anlar. Halk şiirinin kurucusu ve zirvesi kanaatimce Karacaoğlan’dır. Karacaoğlan’ın muhteva itibariyle divan şiirinde karşılığı Nedim’dir. Divan şiirinin en güçlü şairi kuşkusuz Fuzulî’dir. Klasik şiirimizin dışında en büyük şairlerimizin başında İstiklâl Şairi’miz Mehmed Âkif gelir. Ancak Mehmed Âkif’in bir Kuran tefsiri mahiyetindeki Safahat’ı sanıldığı gibi çok anlaşılmış değildir. Nazım Hikmet de bizimdir, Necip Fazıl da, Atilla İlhan da bizimdir, Yahya Kemal de, Ahmet Haşim de… Bir şairi ideolojisine göre değerlendirmek yerine şiiriyle değerlendirmek gereklidir. 10-12 yaşlarında başladığım şiir yolculuğumda beni etkileyen son büyük şair de Sezai Karakoç’tur. Ayrıca Bahtiyar Vahapzâde ve Şehriyar da şiirlerini ezberlemekten ve okumaktan keyif aldığım Türk şiirinin çok güçlü temsilcileridir.
İstanbul’dan sonra en fazla şiir yazılan şehir Erzurum’dur. Erzurum hem “Küçük Asya” diyebileceğimiz zengin kültür dünyasıyla hem kendine özgü coğrafyası, tarihi ve özellikleriyle şairleri etkileyen bir şehirdir. Neredeyse şiir okuyandan çok şair vardır Erzurum’da. Şair Nefi, Ziya Paşa, Sümmanî, Âşık Yaşar Reyhanî, Kemalettin Kamu… Daha niceleri…”
Sorulan sorular üzerine Fevzi Budak en az bin beş yüz şiirin ezberinde bulunduğunu, beğendiği şiirleri meslek hayatına başladığı yıllardan itibaren şiir defterlerine kaydettiğini ve yalnız kaldığında şiir defterlerinden şiirleri tekrar tekrar okuduğunu söyledi. Fevzi Budak programda andığı her isimden bir iki şiir ezberinden okuyarak, dinleyicilere adeta şiir ziyafeti sundu
YORUMLAR