Okçuluk Avrupa Şampiyonası'nda, Türkiye'ye ilk kez altın madalya kazandıran bedensel engelli milli sporcu Doğan Hancı, yeni yeteneklerin keşfedilmesi için çalışıyor.
Kazım Karabekir Stadyumu'nda dünya şampiyonasına hazırlanan Hancı, kendisi gibi şampiyonlar yetiştirmek için çevresindekilere de okçuluğu anlatıyor.
Hancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okçuluğun Türkler için aynı zamanda ata sporu olduğunu, yapılacak profesyonel desteklerle kendisi gibi şampiyonların yetişebileceğini söyledi.
İsviçre'nin Nottwil kentinde, makaralı yaylar mix kategorisinde altın, takım finallerinde ise Gümüş madalya aldığını hatırlatan Hancı, "Ülkemizde çok yetenekli sporcularımız var ama bunlar sadece ellerinden tutacak birilerini arıyor. Onlara yol gösterecek arka çıkacak birisi olursa ülkemizin her katıldığı uluslararası şampiyonadan derecelerle dönmemesi mümkün değil" dedi.
Hancı, okçuluğun gelişmesi için olumlu şartların ve sporculara malzeme noktasında destek sağlanması gerektiğini söyledi.
Etrafında yetenekli gençlerin bulunduğunu fakat imkanların kısıtlı olduğunu dile getiren Hancı, şöyle devam etti:
"Başarılı sporcularımız var yılın 6-8 ayı kampta geçiyor ve her ayın 15-20 günü antrenman yapıyoruz. Çeşitli şehirlerde yaptığımız kamplarda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl müdürlükleri destek olmaya çalışıyor. Tesislerinin kapılarını bizlere açıyor. Hepimizin hedefi en iyi şekilde çalışarak uluslararası arenada ülkemizi temsil etmek. Etrafımda çok yetenekli gençler var. Hepsi okçuluk için hevesli. Ben okçuluk hayatıma başlarken çok zorlandım. Derece yapmadan önce çok zor şartlarda devam ettim. Asgari ücretle çalışıyordum ve 4 çocuğum vardı aynı zamanda bu işi yapıyordum. İmkanlar kısıtlıydı. Akşam işten çıkıyordum sahaya geliyordum. Bazen eve gitmediğim zamanlar oluyordu. Sırf bir madalya almak için. Eğer ülkemizde okçuluğu geliştirmek istiyorsak olumlu şartlar ortaya konulmalı."
Hancı, son katıldığı şampiyonanın kendisinde derin izler bıraktığını ve önemli tecrübeler kazandığını ifade etti.
Rusya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde okçuluğun teşvik edildiğini ve sporcuların ödüllendirildiğini vurgulayan Hancı, şunları kaydetti:
"İsviçre'de yarıştığımda klasik yaylarda bir Rus gelmişti ve çok başarılı oldu. Yakından takibe alıp, izleme fırsatı bulduk. Tercüman aracılığıyla yaptığımız sohbetteyse şaşkınlığımı gizleyemedim. Bizim buradaki şartlarımız ile onun şartlarının ne kadar farklı olduğunu anladım. Rusya'da kendisine sırf okçuluk yaptığı ve ülkesini temsil ettiği için 2 bin 500 dolar maaş verildiğini, her şeyinin okçuluk olduğunu, bu nedenle okçuluğa var gücüyle asıldığını anlattı. Devlet bu iş için Rus sporcuya maaş veriyor. Sadece okçuluk yapsın diye maaş alan bir sporcu düşünün fakat ülkemizde şartlar her ne kadar güzel olsa yine de yeterli değil. Şartlar değişirse biraz sporcuların önünü açarsak, emin olun patlama yapılır. Türkiye bugün bulunduğu yerden çok yüksekte olur."
Hancı, Türkiye'de futbol hariç bütün sporcuların gelecek kaygısı taşıdığını ve maddi sorunlar nedeniyle bir süre sonra spordan koptuğunu dile getirdi.
Maddi kaygı nedeniyle çok sporcu kaybettiklerini belirten Hancı, "Çocuklarımız maddi sorunlar nedeniyle sporu bırakmada haklı. Gelecek için farklı bir yön çiziyor. Ben çalışırken okçulukla ilgili soru soracağım kimse yoktu. Önümüzde bize rol model olacak birisi yoktu. Ben bu işi gönüllü olarak herkese yaymanın derdindeyim. Çevremdeki herkese okçuluğu anlatıyorum. Onlara bu sporun ne kadar güzel olduğunu başarılarımla aldığım madalyalarla anlatıyorum. Aileler çocuklarını okçuluğa yönlendirmek istiyorsa ben hazırım ve her zaman onlara bu branşı anlatıp eğitmek isterim. Yeter ki Türkiye'nin adını şampiyonalarda daha çok duyuralım. Okçulukta tek olabiliriz."
YORUMLAR