Türkiye, IŞİD'la mücadelenin neresinde duruyor?

DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör'ün yorumu: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD konusunda belirsizliğe son vermeye çalışıyor ve rotasını arıyor. Askeri operasyonlara ilk aşamada sözlü destek vererek kendisi ve Türkiye için zararı sınırlandırmaya çalışıyor.

Türkiye, IŞİD'la mücadelenin neresinde duruyor? DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör'ün yorumu: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD konusunda belirsizliğe son vermeye çalışıyor ve rotasını arıyor. Askeri operasyonlara ilk aşamada sözlü destek vererek kendisi ve Türkiye için zararı sınırlandırmaya çalışıyor.

Zira Türkiye'nin işi gerçekten çok zor: Bir yandan bir terör örgütü komşu Irak ve Suriye'deki barbarca eylemleriyle yüz binlerce insana hayatını kurtarmak için Türkiye'ye kaçmaktan başka yol bırakmıyor. Aynı zamanda kendisine karşı protesto eylemlerinde sertlik göstermekten çekinmeyen Erdoğan, IŞİD'e karşı ürkek tavrıyla da uluslararası tepkileri üzerine çekiyor.

46 Türk rehine IŞİD tarafından serbest bırakıldı. Bunun karşılığında ne verildiği bilinmiyor. Ancak önemli olan insan hayatının kurtarılması ise bu konuda başarı sağlanmış oldu. Ama peki IŞİD Batılı rehineleri hunharca öldürmekten çekinmezken Türk rehinelere gösterilen bu yumuşak yaklaşım, Esad rejimine karşı savaşan bazı radikal dinci gruplara gösterilen müsamaha ve sağlanan dolaylı desteğe verilen bir karşılık mıydı? Bunun yanıtını kesin bilmiyoruz.

Ama rehinelerin serbest bırakılması, Erdoğan'ın ABD önderliğinde yoğunlaştırılan askeri operasyonlara artık daha rahat destek verebilmesinin koşullarını oluşturdu. Ama buna rağmen Türkiye'nin askeri destek vermesi konusunda Erdoğan tavrını henüz somutlaştırmış değil. Örneğin Genelkurmay Başkanlığı, IŞİD'e karşı saldırılara katılan uçakların Türkiye'den geldiği yönündeki haberleri kesinlikle yalanladı. Silah taşıyan uçakların sadece keşif amaçlı olduğunu vurgulayan Genelkurmay Başkanlığı, İncirlik Hava Üssü'nden de saldırılara katılacak uçaklara müsaade verilmediğini açıkladı.

Erdoğan artık IŞİD konusunda gerçekten yalpalamıyorsa ordusunu ve toplumu doğrudan harekata katılma konusunda aydınlatmalıdır. Çünkü özellikle mülteci sorunu artık Türkiye'deki iç huzuru tehdit etmeye devam ediyor ve bu tehdit giderek de büyüyor. Hiçbir Batı ülkesi Türkiye kadar mülteci akınından etkilenmiyor. Türkiye'ye Irak ve Suriye'den gelen mülteci sayısı hızla iki milyona doğru ilerlemekte. ve bu gelişmelere IŞİD'e karşı sert tutum göstermeden dur demek mümkün değil.

Ankara'nın dış politikalarındaki yanlışların faturası yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Arap ülkelerindeki devrimlerde yönü belli olmayan yaklaşımlarla puan toplamaya çalışan Ankara'nın Suriye'de iç savaş başladıktan sonra Esad'a karşı tutumu da yanlış bir hesabın sonucudur. Bugün Türkiye'nin müttefikleri IŞİD'e karşı savaşın Irak ve özellikle Suriye'nin dahil edilmemesi halinde başarısız olacağını düşünüyor. Üstüne üstlük Kürtlerin Batı tarafından silahlandırılmalarını da Türkiye endişeyle izlemekte.

Evet, Türkiye'nin işi gerçekten çok zor. Hatalarıyla ülkesini bir labirente sokan Erdoğan, çıkışın Batılı müttefiklere gerektiğinde askeri destek vermeden mümkün olmayacağını bilmelidir. Yeni yalpalamalar sadece Türkiye'nin önündeki faturayı daha da şişirecektir. Bu arada Türkiye, Ortadoğu'da bölgesel bir güç olma sevdasından çoktan vazgeçmek zorunda kalmıştır."