Türkiye'de her felaket neden katliam düzeyine çıkıyor?
Kartalkaya'daki otel yangınında şimdilik 66 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. İçimiz yanıyor. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır; yaralılara acil şifalar diliyoruz...
Türkiye'de her felaket neden katliam düzeyine çıkıyor?
Kartalkaya'daki otel yangınında şimdilik 66 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. İçimiz yanıyor. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır; yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Akıl almaz bir felaket. Olayın ayrıntılarını öğrendikçe "felaket" demenin yetersiz kaldığını, bilinçli/bilinçsiz bir dizi idari İHMAL nedeniyle olayın aslında bir tür katliam olduğunu anlıyoruz. Ve Türkiye'de bu hep oluyor, gereken önlemler alınmadığı için her doğal afet, kaza vb hemen katliam çapında devasa can kayıplarına yol açıyor. Biz bunu Soma'dan biliyoruz, depremlerden biliyoruz, her yıl "işyeri kazalarında" ölen yüzlerce işçiden biliyoruz.
Genellikle "kader" diye geçiştirilen ve sorumlularının bir şekilde korunduğu, gözden ırak tutulduğu bu katliamlar bitmek bilmiyor. Peki neden? Hepimizin bildiği ve sonuna kadar doğru olan klişe cevap şu: Türkiye'de idari yapı, devletiyle belediyesiyle insan hayatına, yurttaş haklarına yeterince değer vermiyor. Evet vermiyor da, vermesi, vermek zorunda kalması için biz toplum olarak ne yapıyoruz? İnsan hayatına ve yurttaş haklarına değer veren güçlü bir demokratik basınç saglayabiliyomuyuz? Bir ülkede toplumsal dinamiklerin yaratabileceği demokratik siyasi basınç ne kadar yüksekse, insan hayatına o kadar çok değer verilir, felaketlerin katliam düzeyine çıkması o kadar engellenebilir.